Özel Bilnet Lisesi öğrencilerinin yürüttükleri bir proje kapsamında Acıgöl’de yaptıkları araştırmadan elde edilen veriler gölün geleceği açısından korkutan sonuçlar ortaya çıkardı.

 Denizli-Afyon arasında yer alan ve Dünya’nın en önemli biyolojik yaşam  alanları arasında bulunan  Acıgöl yok oluyor. 

1970’li yıllarda 160 kilometrekarelik bir alana sahip olan ve içerisinde  allı turna başta olmak üzere, uçan sincap, arap tavşanı, kokarca, altın pullu, yeşil ördek, yaban kazı, kartal, ak baba, halkalı cılbıt  gibi 176 farklı hayvan türünü barındıran göl sahası günümüzde 40 kilometrekarelik bir alana sahip. 

Göl ve çevresindeki toprakların tuz bakımından zengin olmasından dolayı bölge tarımda ilerleyememiş, sanayi tesislerine yönelmiştir. 

Bu durum gölün kuruma süresini  büyük oranda hızlandırmıştır.

 Gölün kapsadığı alan daraldıkça her yıl göç eden kuşlar ve orada bulunan, göle özgü hayvanlar giderek azalmış hatta bu    hayvan ve bitki çeşitliliği günümüzde %1 seviyesine gerilemiştir. 

Sodyum potansiyeli bakımından Dünya ikincisi olan göl kuraklık ve yok olma tehlikesi ile baş başa kalmıştır. 

Çevredeki beşeri faktörlerden dolayı suyun yoğun kullanımı; hayvanları, yakın çevrede bulunan yerleşim yerlerindeki insanları  ve birden çok endemik bitkinin yaşamını tehdit etmeye devam ediyor.

Çok değil 20 yıl önce bütün bir mevsimi burada geçiren allı turnalar bile günümüzde artık sadece acı gölü göç yolu üzerinde bir dinlenme alanı olarak kullanıyor.

 Halk arasında allı turna olarak bilinen ve türkülerimize de konu olan flamingoların sunduğu görsel şölenden de artık eser yok.

Yaptıkları araştırma sırasında gördüklerinin çok üzücü olduğunu belirten öğrenciler, araştırma sonuçlarını ilgili makamlara ileteceklerini de belirttiler. 

Öğrencilerin yaptığı açıklamalar şu şekilde. ”Gölün ve çevresindeki ekolojik alanın korunabilmesi için ilgililerin yanı sıra vatandaşlar olarak bizler de elimizden gelenin fazlasını yapmalıyız.

Bizler Bilnet öğrencileri olarak yakın çevremizdeki bu tür ekolojik alanlarda yaşanan sorunların hep gündemde kalmasını ve daha ciddi önlemler alınmasını istiyoruz.

 Büyüklerimizden dinlediğimiz allı turna hatıralarını biz ve bizden sonraki nesiller de yaşasın, geleceğimize sahip çıkalım”